Bulunduğumuz şehirlerde çok katlı binalara artık alıştık değil mi? Avrupa’da en çok “gökdelen” sınıfı bu binalar Türkiye bulunmaktadır. Bunun başlıca sebepleri; banliyö kültürü olmaması, şehirlerin bir alana sıkışıp kalmasından ötürü dikey büyümeye geçilmesi, imar aksaklıkları, kupon alanlar ve şehir plancılarımızın yüksek zekaya olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca dikey büyüme, trafik kapasite ve yoğunluğunu arttırarak, şehir içi ulaşımda birim zamanda alınan yol miktarını aşağı çeker.

İzmir’den örnek verecek olur isem; körfezin etrafına sıkışıp kalmış, aşırı talep nedeniyle arazi arzı eksik kalmış ve talepleri karşılayamamış, buna binaen metrekare birim fiyatları balon derecesinde tavan yapmıştır. Belediyenin zeki plancıları özellikle sahile, rantabl alanlara ve belli bölgelere sonsuz kat imar vermiş, sonrasında gökdelenler türemiştir. Ve hâlâ devam etmekte olup, edecektir.

Şehirlerin daha fazla alana yayılarak, binaların kat sayısının düşmesi daha isabetli olacaktır. Trafik yoğunluğu azalacak, toplu taşıma ve raylı sistemler yaygınlaşabilecek ve yeşil alanlarımız çoğalacaktır. Buna en güzel örnek ise he ne kadar kat sayısı fazla ise de Batı Ankara’yı örnek verebiliriz. Bu kentleşme örneğini uygular isek verimli şehirler yaratabilir ve gökdelen hastalığından kurtulabiliriz.

[16.07.2020] düzenleme: 05.11.2020