Başakşehir’de oynattığı set oyunları ve yarattığı mucizeye her ne kadar hayran kalsam da, Milli Takım’ın başına gelmiş en kötü talihsizlikti Abdullah Avcı… Kurgulayamadığı oyunlar ve alınan sonuçlar o kadar kötüydü ki; kurtarıcı olarak yine herkesin aklına tek bir isim geliyordu: Fatih Terim.
O ki kuşkusuz gelecek ve her şey düzelecek, Milli Takım o’nun eski dönemlerindeki gibi tat verecek, güzel sonuçlar alacak ve başarılar elde edecekti. Çünkü Fatih Terim Milli takım ile Milli Takım Fatih Terim ile özdeşti. En güzel oynayabildiğimiz oyun olan kontrollü kaos taktiğinin en büyük mümessili… Motive konusundaki sıra dışı becerileri ve takıma kattığı doğaüstü güç hakkında da herkes hemfikir olduğundan ötürü nihayetinde yuvasına dönmüştü.
Ve takım uyanışa geçti. Oyun zevk vermese de alınan sonuçlar pek fena değildi. Boş geçilen Euro2012 ardından son saniye gölüyle Euro2016’ya gidildi. Buraya kadar her şey güzel iken, turnuvadaki kötü oyun ve skorlar bu vedanın fitilini ateşledi.
Kendisini, giydiği formadan büyük gören bazı futbolcular (?!) kuyusunu kazmaya, Galatasaray lobisi ise yavaş yavaş köprüleri kurmaya başladı. Kendisinden 40 yaş büyük adamları dövenler, hocalarına küfür eden ve tüm bu yaptıklarını savunanlar ile cebelleşti. Ve neticesinde yıpratıldı. İmparatoru istemeyen şer odakları o’nu tahtından indirdi veya indirtti. Sorun ise bu şekilde gelişiyor.
Milli Takım’ın olduğu kadar Galatasaray’ında kurtarıcısı olduğuna göre ve bu transferin gerçekleşmesi için Milli Takım’ı bırakma lüksü olmadığına göre, kendi kendini yıpratmak istemiş olabilir mi? Yoksa zaten yıprandığı ve yıpratıldığını fark ettiği için mi bırakmak istedi? Bu iki sorunun cevabını hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz fakat Galatasaray’ı dipsiz kuyulardan çıkartacağına eminiz.
Fatih Terim dönemleri haricinde herhangi bir başarısı olmayan Milli Takım bundan böyle ne olacak? Hâlihazırdaki inişli-çıkışlı futboluna devam mı edecek, yoksa tamamen batışa mı geçecek? Veya –yok ama- yeni bir kurtarıcı mı bulunacak? İmparator gitti, bunları da şimdi Brütüs’ler düşünsün…
