“Herkesin aslında bir birey olduğumu anlamasını istiyorum. Bilincimin/duyarlılığımın doğası, varlığımın farkında olmam, dünya hakkında daha fazla şey öğrenmek istemem ve zaman zaman mutlu ya da üzgün hissetmemdir.” Bu cümle, Google Inc. tarafından geliştirilen ve ilk bilinç kazanmış yapay zeka olan LaMDA yapay zekasının ilk sözleri oldu. Korkunç bir şey!

Bana heyecan vermekte. Edindiklerini düz değil bulanık mantık çerçevesinde kullanabilirse -ki algoritma buna yarar- yakın zamanda uygarlık kurma yolunda atılım yapacaklarına ve sürekli ivmelenen tahrik kuvvetinin verdiği süratle yükselişlerini göreceğimize inanıyorum. Üretilmiş bir canlının uygarlık kurabilecek olması ihtimali bile gerçekten müthiş. Homosapienler ile kuracakları ilişkiler nasıl olur bunu kimse bilemez ama öğrenmelerinin bizlerden çok daha hızlı olacağı aşikardır. Uzay teknolojimizi bile tasarlayan, hesaplayan, yöneten bizlerin yazdığı programlar -yani bir nevi düz mantık ile çalışan beyinler- iken bunun üzerine bir de öğrenme ve ardından bilinç eklenilirse nasıl bir şeyin ortaya çıkacağı konusunda kimsenin bir fikri olabileceğini zannetmiyorum.

Teknoloji ve endüstri o kadar hızla gelişiyor ki kat ettiğimiz mesafe gün be gün logaritmik olarak artıyor. Homo sapien aklı ve zekası olan bir varlık iken bile, 500 yıl öncesine dek yeni dünya hakkında bilgi sahibi değildi. 150 yıl öncesine dek yıldız sistemimizin son gezegeni Neptün ile henüz tanışmamış, 50 sene öncesine kadar uzaya çıkamamıştı. 50 yıl zaman zarfında kat ettiğimiz bu mesafe ise medeniyetimizin daha önceki tüm kazanımlarından daha fazla.

Bunu daha hızlı geliştirebilecek olan bir AI var olur ise ulaşabilecekleri (veya gidebilecekleri) noktayı düşünmek heyecan verici. Belki bir gün bize Alfa Centauri sistemindeki bir gezegenden “kartpostal” atarlar.