James Bond denildiği an akla ilk gelen içki elbette votka-martini. Fakat en çok içtiği içki votka-martini değil ve bu en bilindik yanlışlardan birisi.
Ian Fleming Bond’u kitaplarda ortalama yedi sayfada bir içki içmektedir. 317 içkiden en çok tercih ettiği, 101 kadeh ve açık arayla viskidir. Çoğunlukla da Bourbon. Japon likörü 35, şampanya 30 kez. Favorisi sanılan votka-martiniyi sadece 19 kez tercih eder ve 16 kadeh de cin martini de içmiştir.
Ünlü “çalkalanmış olsun, karıştırılmış değil (Shaken not stirred)” lafı ilk kez Dr. No [1959] kitabında geçer. Sean Connery, Goldfinger (Altın Parmak) [1964] filminde bu lafı beyazperdede kullanan ilk Bond olmuştur.
James Bond, Casino Royal’de [1953], barmene martini tarifini verir. “Üç ölçü Gordon’s cin, bir ölçü (Absolute) votka, yarım ölçü bir Fransız aperatif şarabı olan Kina Lillet. Buz gibi olana dek çalkala ve ince bir limon dilimi ekle.” Ve bu in ve votka karışımını tek içişi olmuştur.
Peki Bond neden “çalkalanmış” martinide ısrar eder? Aslında işin üstatları buna kızarlar, çünkü çalkalamadan kaynaklanan hava girişi cindeki lezzeti oksitlendirip çürüttüğünü, votka için ise böyle bir sorun olmadığını ve çalkalamanın içkiyi daha soğuk ve sert hale getirdiğini söylemekteler.
Kaynak:
John Lloyd, John Mitchinson – The Book of General Ignorance [2006]