Günümüzün hızla gelişen dijital çağında, teknoloji hayatımızın neredeyse her yönünü etkiliyor. İnternet, akıllı telefonlar, sosyal medya ve diğer dijital araçlar, bilgiye hızlı erişim ve iletişim imkanları sunarken, yan etkileri de beraberinde getiriyor. Birçoğumuzun farkında olmadığı bir sorunla karşı karşıyayız: dijital amnezi (bkz: digital amnesia). Dijital amnezi, bireylerin günlük yaşamlarında bilgiye dayanmaktan ziyade dijital cihazlara güvenmeleri ve unutmaya yatkın hale gelmeleridir. Bu durum, toplumumuzun bilgiye olan bağımlılığının vahim sonuçlarından sadece bir tanesidir.
Dijital amnezi, bireylerin bilgiyi hızlı bir şekilde unutmalarına neden olurken, arama motorlarına ve diğer dijital kaynaklara olan güvenleri de artırıyor. Bir şeyi hatırlamak istediğimizde, hemen akıllı telefonlarımıza veya bilgisayarlarımıza yöneliyor ve sorunun cevabını orada bulmayı umut ediyoruz. Ancak bu durum, belleğimizin zayıflamasına ve bağımlılığımızın artmasına neden oluyor. Artık bilgiyi hızlı bir şekilde hatırlamaya ihtiyaç duymadığımızı düşünüyoruz çünkü elimizdeki cihazlar bunu bizim için yapabilecek kapasitede. Ancak unutulan şeylerin değeri, hatırlanmadıkları sürece kaybolur.
Dijital amnezi aynı zamanda bilgiye olan yaklaşımımızı da değiştirdi. Eskiden bilgiyi hatırlamak için çaba harcarken, şimdi bilgiye ulaşmanın kolay olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu kolaylık, bilginin niteliğini sorgulamadan kabul etmemize yol açıyor. Sosyal medya platformları, haber akışlarımızı manipüle ederek bizi sınırlı bir bilgi dünyasına hapsediyor. Bu durum, toplumun bilgiye olan eleştirel yaklaşımını zayıflatıyor ve manipülasyona açık hale getiriyor. Gerçeklerin yanı sıra yanlış bilgilere de kolayca inanmaya başlıyoruz çünkü sorgulama alışkanlığımızı kaybettik.
Dijital amnezi, iletişim becerilerimizi de olumsuz etkiliyor. Eskiden insanlar bilgi alışverişini yüz yüze gerçekleştirirken, artık bir mesaj göndermek veya sosyal medya üzerinden iletişim kurmak yeterli oluyor. Bu da kişisel bağların zayıflamasına ve empati yeteneğimizin azalmasına neden oluyor. Dijital dünyada gönderilen mesajlar ve paylaşımlar, duygusal ifadeleri, jest ve mimikleri yansıtamaz. Bu da toplumumuzdaki sosyal etkileşimin derinlik ve niteliğini azaltıyor.
Dijital amneziye karşı koymak için, bireyler olarak sorumluluk almalıyız. Bilgiyi hatırlamaya ve sorgulamaya yönelik alışkanlıklarımızı tekrar geliştirmeliyiz. Sadece arama motorlarına dayanmaktan vazgeçmeli ve kaynakları çeşitlendirmeliyiz. Ayrıca, sosyal medya kullanımını sınırlamalı ve gerçek dünyadaki etkileşimlere daha fazla önem vermeliyiz. Kendi düşüncelerimizi oluşturmak ve eleştirel düşünceyi desteklemek için zaman ayırmalıyız.
Dijital amnezi, bilgiye kolay erişimin yanı sıra birçok olumsuz sonucu da beraberinde getiriyor. Toplum olarak bu soruna karşı uyanık olmalı ve bilinçli bir şekilde dijital araçları kullanmalıyız. Unutmamalıyız ki, belleğimiz ve eleştirel düşüncemiz, bilginin gerçek değerini kavramamızı sağlayan en önemli araçlardır.