Hollywood ve Silikon vadisinde meşhur bir söz vardır: “Yeni fikir yoktur!”. Geride bıraktığımız birkaç yılda sosyal medya devlerinin git gide birbirine benzediği göze çarpıyor. Instagram, Snapchat hikayelerini kopyaladı ve ardından tutunca, Twitter ise Instagram’dan… TikTok’un yükselişi ardından Instagram’a kopya olan Reels geldi. Ayrıca olaylar bariz ve aleni şekilde gelişti.

  Şirketlerin rakiplerini takip etmesi kadar doğal bir şey yoktur. Bu aslında rekabeti tetikler. Neyin işe yaradığını, neyin iyi geri dönüşleri verdiğini ve neyin tutup-tutmadığını görmenin en kolay yolu rakibe bakmaktır. Fakat ürünü kopyalamak rekabet içerisinde ayrışmalara değil aynılaşmalara yol açar.

  Artık sosyal medyaların haber akışına bakmak can sıkıcı hale geldi. Birbirinin kopyası içerikler durmadan karşımıza çıkmakta. Mesajlaşma, canlı yayın, hayalet gönderiler, keşfet gibi özellikler neredeyse tüm sosyal medya uygulamalarında mevcut. Yeni özellikler eklemek yerine tutan ürünü kopyalamak aslında bir nevi rakibinden müşteri çekmek çalışmaktır. Instagram’da fazla vakit geçiriyor oluşunuz, hayatınızdan sosyal medyaya ayırdığınız zaman diliminde diğer uygulamalara az bir kısım kalması anlamına gelir. Etkileşimler ne kadar artarsa şirketlerin gelirleri de aynı oranda artar.

  Bu gelirleri kaybetmemek ve diğer rakiplerin hızına yetişmek adına bekleyip yeni bir özellik keşfedip, geliştirmek yerine kopyalama yöntemi öne çıkıyor. Amaç hem daha fazla para kazanmak hem de rakibin pastasından pay almak. Sonuç: hep aynı!